29 Eylül 2013 Pazar
28 Eylül 2013 Cumartesi
22 Eylül 2013 Pazar
21 Eylül 2013 Cumartesi
Annem başarma ve başarı arasında bir ayrım yapardı.Başarma'nın çok çalışmış ve elimizden gelenin en iyisini yapmış olmanın bilinci olduğunu söylerdi.Başarı'yı ise başkaları tarafından övülmek olarak tanımlar,bunun da başarma kadar hoş ama onun kadar önemli ve tatmin edici olmadığını eklerdi.Başarı'yı unut,daima başarma'yı hedefle.
HELEN HEYES
13 Eylül 2013 Cuma
Sayrı
Sayrılar evi durmuş bir saate benzer
Nereye baksanız gece yarısı
Yastık ıslanmıştır
Başınızı öbür yana çevirirsiniz
Daha gece yarısı...
Tavan yaklaşır yaklaşır
Yaklaşan gece yarısı
Şaşarsınız bu karanlık
Nereye gidiyor
Bu gece yarısı ...
Sesler birbirini doğurmuş
En uzak ülkelerden gelmekte
Hepsinin içinde bunalırsınız
Gece yarısı....
Sayrılar evi yalnızdır
İçinde bin bir gece yarısı
Eliniz ayağınız uzamakta
Hepsi korkunç bir gece yarısı..
Acınız büyüdükçe büyür
Bir göz olur gece yarısı..
Artık iki kişisiniz
Birisi Siz
Biri baktığınız
Gece yarısı...
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA (2002)
Kadın Telakkisi
Kimi der ki kadın ;
Uzun kış gecelerinde,
Serip* bir döşek gibi
Yatmak içindir.
Kimi der ki kadın ;
Yeşil bir harman yerinde,
Dokuz zilli bir köçek gibi
Oynatmak içindir.
Kimi der ki, hamur yoğurur.
Kimi der ki, çocuk doğurur.
Her ağızdan bir söz:
Kimi der ki, ilk göz ağrım.
Kimi der ki, onunla dolu bağrım.
Kimi der ki, bunca yıldır yaşıyorum ayalimdir.
Kimi der ki, boynumda taşıyorum vebalimdir.
Ne bu,
ne şu.
Ne öyle,
ne böyle.
Ne döşek,
ne köçek.
Ne ayal,
ne vebal…
O benim;
Kollarım, bacaklarım, dudaklarım,
Ve başımdır..
Yavrum, anam, öz kardeşim, karım,
Hayat arkadaşımdır.
NAİL ÇAKIRKHAN
Bilsem ki
Bu ayaklar benden hesap soracak,
bir düşüncenin peşinden dolaştırdım
sokak sokak..
Bu baş,bu eğilmez baş da öyle...
bazı sarhoş,bazı yorgun
her zaman bir yastığa hasret!
Bu ciğerde hesap soracak,
esirgedim güneşini ,havasını .
Bu ağız,bu dişler,bu mide...
Ne ikram edebildim ki bol keseden!
Bu bilekler de hesap soracak,
göz yumdum çektikleri eziyete.
Bilsem ki kimsenin parmağı yok
bu sürüp giden işkencede;
kılım bile kıpırdamadan bir sabah
çekerdim darağacına kendimi
bilsem ki suç bende!..
RIFAT ILGAZ(1953)
Gidişini anlatıyorum
Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını,gözlerini,ellerini
neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun
Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan göz bebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder
Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü,yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay
Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş
RIFAT ILGAZ
Ne Tuhaf
Ne tuhaf ömrünün sonuna kadar
kelimelerle yaşamam
Ağaçtan çok ağaç sözünü
Denizden çok deniz sözünü sevmem
Halbuki bir sabah erken uyanınca
Balkona çıkmak da güzel
SABAHATTİN KUDRET AKSAL
12 Eylül 2013 Perşembe
Türkü
Bugün üzgünüm
Viranım perişanım
Ağzımı bıçak açmaz
Bugün üzgünüm
Arzum hevesim ölmüş
Kesseniz kanım akmaz
Bugün üzgünüm
Ama yarın
Yarın bu Dünya böyle kalmaz..
NECATİ CUMALI
Aşk Yaşayanlar İçindir
Ağladığını istemem Ben ölürsem
Beni en sevdiğin halimle hatırla
Uzak bir yerde çalıştığımı düşün
Hayatta olduğuma inan
Bir gün gelir kendiliğinden
Geçer bütün üzüntün
Her yeni gelen günü
Yeni bir ümitle beklemeli
Her yeni gün
Yeni havalarla gelir
Gece,yağan yağmurla uyursun
Sabah birde bakarsın odan güneşli
Her gelen vapuru,treni
Yeni bir ümitle beklemeli
Her gelen vapur,tren
Yeni insanlarla gelir
Ben esmerdim güzelim
Bu sefer bir sarışını seversin
Aşk yaşayanlar içindir..
NECATİ CUMALİ
Dost
Bir gece habersiz Bize gel
merdivenler gıcırdamasın,
öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.
Sabahlara kadar oturup konuşalım
kimse duymasın
mavi bir gökyüzümüz olsun ,kanatlarımız
dokunarak uçalım.
İnsanlardan buz gibi soğudum
İşte yalnız Sen vardın
Öyle halsizim ki hiç sorma
anlarsın.
CAHİT KÜLEBİ
Rasgele
Ellerin/Ellerime değse rasgele
Parmağını parmağıma
İçimde yıldızlar uçuşur
Sana,taa sana.
Gözlerin/Gözlerime değse rasgele
Dizlerin dizlerime
Yağmurlar yağar içime
Taa içime
Bir soluğun değse,
Bir dudağın değse yüzüme
Bir daha/Bir daha değse
ve bir daha değse
rasgele...
ORHAN MURAT ARIBURNU
Birlikte
Birlikte açılmış iki zambak gibi
Birlikte geçirdik bütün eyyam-ı şehabı hem-ser,
Birlikte ne yaptıksa şu insanlığa benzer,
Birlikte ne gördükse mukassi ve münevver
TEVFİK FİKRET
Birlikte geçirdik bütün eyyam-ı şehabı hem-ser,
Birlikte ne yaptıksa şu insanlığa benzer,
Birlikte ne gördükse mukassi ve münevver
TEVFİK FİKRET
Düzenli Dünya
Bayılırım şu düzenli Dünya
Altta ölüler
Üstte diriler
Gel keyfim gel!
MELİH CEVDET ANDAY
Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip ''bu bana aittir!'' diyebilen,buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan,uygar toplumun gerçek kurucusu oldu.Bu sınır kazıklarını söküp atacak ya da hendeği dolduracak ,sonra da hem cinslerine '' bu sahtekara kulak vermekten sakınınız!Meyvelerin herkese ait olduğunu,toprağın ise kimseye ait olmadığını unutursanız,mahvolursunuz!'' diye haykıracak olan adan,insan türünü nice suçlardan,nice savaşlardan,nice cinayetlerden,nice yoksulluklardan ve nice korkunç olgulardan esirgemiş olurdu.
J. J. ROUSSEAU
8 Eylül 2013 Pazar
Vaziyet bildiğin gibi değil
İki gözüm ; bildiğin gibi değil
fena akşam oldu.
Fena akşamın tezgahında dokudum saçlarını.
Saatler geçmek bilmedi desem,
İnanmazsın
fena kokun geldi
fena kokunu duydum yüreğim ucunda
İncir ağaçlarının altındaki penceremde,
Sabahlar olmak bilmedi desem,
inanmazsın.
Günler mi uzadı
yoksa hasretin mi
belli değil
Vaziyet bildiğin gibi değil
iki gözüm;bildiğin gibi değil
ERDAL ÖZYAĞCILAR
Can Yoldaşı
Sen hürriyetin türkülerin kızı
Sen sıcaklığı kanımın
Şu koskoca Dünya üzerinde
Yoldaşı kimsesiz canımın
İşte göz göze geldik bu akşam
İnandım aşılırmış Kaf Dağları da
Kollarında bakir toprak lezzeti
Yanıyorsun bir damla ter kadar güzel
Sarışın tarlaları mı kucaklamışım Ben
Ne bu çiçek kokusu,ekin kokusu
Deli bir rüzgar geçiyor gönlümden
Yıldızlar ışıyor gözlerin gibi
Böyle konuştukça avucun sıcak sıcak
Karşımda ıslak dudaklar titrer
Başım üstünde yeni doğmuş ay
Altın tınazlar gibi savrulur içim
Ben gülümseyerek yaşadım Dünyayı
Gülümseyerek ölüyorum her gün Sizlerle
Baştan kendime basit bir yüz yakıştırmıştım
Rüzgarıyla haşır neşir çıplak bir tepe
ve bir gök olsun istedim yüzümde,mavi bulutsuz
Metin olmaktan başka şansı var mıydı yoksulların
Ben oldum işte,oldum ve öldüm
Sorduğum tek soru vardı kendime( öbürleri herkese ilişkindi)
Şimdi gitsem Benden ne kalır geriye
Kaldı işte,ahtım kaldı Dünyaya
MAHMUT TEMİZYÜREK
Sen sıcaklığı kanımın
Şu koskoca Dünya üzerinde
Yoldaşı kimsesiz canımın
İşte göz göze geldik bu akşam
İnandım aşılırmış Kaf Dağları da
Kollarında bakir toprak lezzeti
Yanıyorsun bir damla ter kadar güzel
Sarışın tarlaları mı kucaklamışım Ben
Ne bu çiçek kokusu,ekin kokusu
Deli bir rüzgar geçiyor gönlümden
Yıldızlar ışıyor gözlerin gibi
Böyle konuştukça avucun sıcak sıcak
Karşımda ıslak dudaklar titrer
Başım üstünde yeni doğmuş ay
Altın tınazlar gibi savrulur içim
Ben gülümseyerek yaşadım Dünyayı
Gülümseyerek ölüyorum her gün Sizlerle
Baştan kendime basit bir yüz yakıştırmıştım
Rüzgarıyla haşır neşir çıplak bir tepe
ve bir gök olsun istedim yüzümde,mavi bulutsuz
Metin olmaktan başka şansı var mıydı yoksulların
Ben oldum işte,oldum ve öldüm
Sorduğum tek soru vardı kendime( öbürleri herkese ilişkindi)
Şimdi gitsem Benden ne kalır geriye
Kaldı işte,ahtım kaldı Dünyaya
MAHMUT TEMİZYÜREK
5 Eylül 2013 Perşembe
Kadınlar için erkekler birbirinin aynıysa,kendilerini bir erkeğe vermeleri,köpek gibi Onun peşinden ayrılmamaları gerekirdi.Oysa böyle değil,seçmek istiyorlar hep ;seçimi de erkekleri bir araya getirerek ,Onlarla oynayarak ,her birinden bir çıkar sağlayarak yapıyorlar.Böylece herkes mutsuz oluyor .
CESARE PAVESE
CESARE PAVESE
4 Eylül 2013 Çarşamba
Geleceğim bekle dedi gitti.
Ben bekledim O da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.
Yaşandıkça mı yazıldı aşk,eksik kaldıkça mı ?
Anlattıkça mı çoğaldı,sustukça mı?
Korktukça mı bitti yoksa tükettikçe mi?
Gidince de bitmedi aşk
Yalnızlığı kanırttı
Ağlamak bazı acılarda yetmedi,sevmeyi unuttukça.
Hepsinin gelmesini bekleme sakın,Sen var olasın diye.
ÖZDEMİR ASAF
Ben bekledim O da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.
Yaşandıkça mı yazıldı aşk,eksik kaldıkça mı ?
Anlattıkça mı çoğaldı,sustukça mı?
Korktukça mı bitti yoksa tükettikçe mi?
Gidince de bitmedi aşk
Yalnızlığı kanırttı
Ağlamak bazı acılarda yetmedi,sevmeyi unuttukça.
Hepsinin gelmesini bekleme sakın,Sen var olasın diye.
ÖZDEMİR ASAF
3 Eylül 2013 Salı

PLATON
1 Eylül 2013 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)